5 Eylül 2008 Cuma

TOKYOO 東京

Kim ne derse desin.. Tokyo güzel şehir eleman.. Bir kere o gece parıl parıl parıldayan ışıkları yeter be Tokyo'nun. Kalabalık olsun, NY da kalabalık nolmuş yani. Zaten bilgisayarıma format attım. Masaüstü resmim gitti, çok da üzülmedim hani.. zaten gitsin de yenisini ayarlayayım bu kötü diyordum. Sonra oturdum bilgisayarın başına dedim hideto mu yapsam x japan mi yapsam,, düşünürken dedim bırak ya bırak.. silkelendim google a girdim buldum Tokyo'nun gece manzaralarını ışıklı ışıklı.. kaydettim hemen.. sonra da kolajladım miss gibi masaüstü oldu.. artık masaüstümde tokyo gecelerini seyrediyorum. Babam da beğenmiş. Anneme "sana da yapsın bi tane ışıl ışıl Tokyo'yu izlersin" diyodu da annem "bırak amannn" dedi geçti gitti :D neyse artık "bu ucube herifler kim ne kadar çirkinler ayy ıyy" deyip de beni fıtık edemeyecek kimse. Tokyo ya laf ettirmem edeni rahat bırakmam :D
Gidecem işte oulcana inat afs yle gidecem. Almıyo mu Tokyo afs yle ozaman kaçıp gidecem gidecem de gidecem. Oulcan Finlandiya'da depresyona girip harakiri planları yaparken ben Tokyo'da geziyo olacam haberin olsun kün efendi..

Bu AYIN irem turan'a cuk oturan RESMİ -- AYIN RESMİ

Şimdi ee bu ne yani ne alakası var diyeceksiniz. Ben de olsam ben de derdim ama, şimdi açıklayınca "hımm bu muydu pehh!" diyenler de olacak :D ama artık yapacak bir şey yok. Oulcan attı; "osmiik hayatının resmini buldum" diye "blouna koy kesin, illa koy" dedi. ben de iyi madem koyayım harbiden güzelmiş dedim.. :D


Yaklaşık 3 hafta önce bende bir soda sevgisi başladı. Tabi soda dediysem meyveli soda... Geçen hafta kızılaya indiğimizde 3 soda aldım içtim;; tabi farklı zamanlarda;; bi Tunalıda, bi Küçükesatta, bide Karanfilde :D.. ama bu da beni huzura kavuşturmaya yetmedi. Soda sodaaa diye sayıklarken kocaman bir billboardda meyveli soda reklamı görmezmiyim.. İyice çileden çıktım. Soda yok bişey yok biz anca sıcağın koynunda geziyoz. Hal böyle olunca sodayla kafayı bozdum.. Hatta o gün, hesaplarımı göre toplam 800 ml içmişim (aslında 1 e tamamlayacaktım ama evde kalmamıştı.) Geçen gün de gene oulcanla kızılaydayken oruçlu olunca iyice mahvoldum susuzluk sodasızlığa dönüştü.. Oulcanla eve gidip iftarda kaç soda içebileceğimi tartmaya tartışmaya başladık.

Evet bu bir soda reklamı. (tabi shoplu) Ayrıca ordaki hortlak tipli bayan; bir çekik gözlü, uzak doğu korku filmlerinden birinden fırladığı neredeyse kesin olduğu için Oulcan da bu resmi hayatımın resmi olarak uygun görmüş. İyi de etmiş ben de sevdim gerçekten ilginç bir kombinasyon olmuş soda ve korku karekterli çekik bayan...

Kei Nishikori


Geçenlerde babamın tenis aşkı sayesinde bu genç nihon-jin tenisçiyi keşfettim. Kendisi henüz 18 yaşında olmasına rağmen ilk yüze girmiş başarılı bir sporcu. Her ne kadar ona olan sevgimi;; çekik gözlü olduğu için seviyor nerde çekik orda İrem hesabında değerlendirse de benim değerli arkadaşlarım., ben onu genç yaşta iyi işler başarma yolunda ilerleyen her geçen gün kendini daha da geliştiren hırslı bir tenisçi olarak görüyor kendisini destekliyor, başarılarının devamını diliyorum ayrıca ilk 3 e girmesini de ekstradan diliyorum. (tabi daha var bayağı bi..)